BEBEĞİN GELİŞİMİ


YENİDOĞAN BEBEĞİN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

“Yenidoğan” adından da anlaşılacağı gibi yeni doğmuş, her konuda yardıma muhtaç ve dünyayı tanımayan bir bireydir.

Yenidoğan bebeğin davranışları çok sınırlıdır. Bu ilk davranışlar ilkel olmalarına rağmen gelişiminin temelini oluştururlar. Onlar çevreye yanıt verme durumuna sahiptirler. Bu yanıtların başında da çevreye uyum gelir. Bebeklik döneminden itibaren uyum, çocuğun yaşamında keşfetme, deneme-yanılma, soru sorma biçiminde görülür. Doğumla birlikte o duymakta, görmekte, hissetmekte ve her an öğrenmektedir. Yenidoğan algılayabilir (görebilir, işitebilir, koklayabilir, tat alabilir, acıya duyarlıdır), çevreye bakabilir. Dokunma ve yerinin değiştirilmesi durumlarına karşı hassastır.

Yenidoğan ne görür ?

Yenidoğan görme alanı içindeki parlak cisimleri fark eder. 2 haftalık yenidoğan eşyayı 45-90o’lik açıda ve kısa sürede izleyebilir. Düzgün takip 2. aydan itibaren gelişir. Doğuştan itibaren göz bebekleri ışığa duyarlıdır, parlak bir ışık karşısında gözlerini kapatabilir. 2 ay sonra annesinin yüzünü diğer yüzlerden ayırt edebilir.

Yenidoğan Neyi Duyar ve Söyler ?

Yenidoğanın duyma alanındaki algısal keskinliği görmesine oranla daha iyidir. Çünkü işitme daha anne karnında gelişir. Gebeliğin 6-7. ayında itibaren fetus anne karnında yüksek seslere kol ve bacaklarıyla tepki verir. Araştırmalar, bir haftalık yenidoğanın anne sesini diğer kadın seslerinden ayırabildiğini ve diğer seslere tercih ettiğini ortaya koymuştur.

BEBEĞE NASIL YARDIMCI OLUNABİLİR ?

Gülümseyin. Gülümsemeniz, sevginizi, kabulü, mutluluğunuzu ve memnuniyetinizi ifade etmenin en iyi yoludur.

Onunla göz kontağı kurun. Bu, bebeğe güven verecektir. Verdiği sinyal ve çıkardığı seslerin tümüne karşılık verin. Dudaklarınızın hareketini görmesini sağlayın. Baş ve bedeninizi sık sık onu selamlar gibi öne eğerek onayladığınızı gösterin.

15-25 cm. uzaklığa kadar net bir şekilde görebileceği için; yüzünüzü, renkleri, hareket halindeki parmaklarınızı bu mesafeye getirerek ona yaklaştırın.

Onunla şarkı mırıldanır gibi konuşun ve ninni söyleyin. Bu onun ritim duygusunu geliştirecektir.

Onun tüm tepkilerine karşılık vererek iki yönlü sohbete girişin. Bu, onu konuşmaya cesaretlendirecektir.

Olumlu olmaya ve açık ifadeler kullanmaya özen gösterin. Bebekler, sevgi, onay, sevecenlik ve neşe belirten seslere duyarlıdırlar. Bunun yanı sıra yüksek ve alçak tonlardaki sesleri algılayabilirler.

Bebeğin kulağının yakınında çıngırak ya da zil sallayın veya el çırpın. Onun tepkisini; sesin geldiği yöne bakmaya çalışmasını izleyin.

Bebeğin daha önceden tanıdığı oyuncağın sapını (çıngırağı) avucunun içine yerleştirin ve parmaklarıyla kavramasını sağlayın.

Tat Alma ve Koku

Yenidoğan dört basit tadı (tatlı, ekşi, acı, tuzlu) algılayabilir. 1-2 günlük yeni doğan bile tat farklılıklarını ayırt edebilir. Tatlı sıvıları, tuzlu, acı ya da belirgin bir tadı olmayan sıvılara tercih eder. Yenidoğan emerken kısa dinlenme araları verir. Bebekler, bir emzikte tatlı bir sıvı verildiğinde, su ya da daha az tatlı bir sıvı verildiği duruma oranla, dakika başına daha çok emer, daha derin emer ve daha az dinlenme arası verirler. 1-2 haftalıktan itibaren annesinin ten kokusunu diğer kokulardan ayırabilir ve annesinin tenini hissedebilir. Bu durum, anne sütü ile beslenen bebeklerde daha kolay olabilir. Çünkü annesiyle yakın temas içinde olan çocuk, kokuyu rahatça algılayabilir.

Sosyal becerileri ve oyun:

Yaşamın başlangıcında görülen ilk sosyal davranış, bebeklerin annelerine olan bağlılığıdır. Yeni doğmuş bebeğin anneye bağlılığı; ona yakın olması, sarılması ve anneyi devamlı bir şekilde gözlemesi ile açıkça izlenebilir. “Dokunmanın verdiği rahatlık” ihtiyacı, yaşamın başlangıcında anneye olan bağlılığı güdüleyebilir. Yenidoğanda da aynı ihtiyaç vardır. Ancak bebek büyüdükçe anneye bu şekilde bağlı kalamaz ve çevresini araştırmak amacıyla ondan kopar.

Bebeğin sosyal becerileri sınırlıdır. Fakat ihtiyacı olduğunda ağlayarak (bunu sonradan öğrenir) ilgi sağlamaya çalışır. Bir başka becerisi de dinlenmesidir. Yetişkinler nasıl konuşurken veya bir insanın gözlerine bakarken bunu arada bir yapıyorlarsa, bebeklerde emme işlemi sırasında biraz emerler, sonra bırakıp dinlenirler. Sonra aynı işleme devam ederler. Bu işlem tıpkı iki insanın konuşmasına benzer.

Oyun; çevreyi denetlemek ya da sırf haz duymak için yapılan bir davranıştır.

Dil gelişimi

Yenidoğan ağlarken ve sızlanırken bile, konuşma için gerekli bazı alıştırmaları yapmış olur. Kısa ve derin soluk alışlar, daha uzayan soluk verişler konuşmanın temelini oluşturmaktadır. Çocuk ağlama sırasında seslerin çıkartılması için gerekli dudak, çene ve dil hareketlerini tekrarlama olanağı bulur, ses ve solunumu düzenleme becerisini geliştirir.